Yabancı bir devlet vatandaşlığına geçmek isteyen bir Türk vatandaşı için takip edilecek iki yol vardır; ya Türk vatandaşlığından çıkma izni talep edecektir ya da Türk vatandaşlığını muhafaza etmek kaydıyla yabancı devlet vatandaşlığını da kazanma (çifte vatandaşlık) izni talep edecektir. Bu iki yoldan birini takip etmeksizin kendi istekleriyle yabancı bir devlet vatandaşlığını elde eden Türk vatandaşları cezai nitelikte olan Türk vatandaşlığını kaybettirme muamelesine maruz kalabilirler[2].
1981 tarihinde yürürlüğe giren değişiklikten önce, izin almadan yabancı bir devlet vatandaşlığını kendi istekleriyle kazananların Türk vatandaşlıklarını da muhafaza etmelerine (çifte vatandaşlık) müsaade edilmemekteydi. Hatta Türk vatandaşlığından çıkma izni dahi yabancı vatandaşlığın kazanılma ihtimaline veya irade dışı kazanılmış olma şartına bağlıydı. 2383 sayılı Kanunla getirilen değişiklikle, Türk vatandaşlarının Türk vatandaşlığını kaybetmeden yabancı bir devlet vatandaşlığını kazanabilme imkânı prensip olarak kabul edilmiştir[3].
Türk Vatandaşlığı Kanununun 20. ve devamı maddelerinde çıkma suretiyle Türk vatandaşlığının kaybı düzenlenmiştir[4].
20. maddede öngörülen şartları haiz kişilerden, herhangi bir nedenle, yabancı devlet vatandaşlığını kazanmış veya başka bir devlet vatandaşlığını kazanacağına dair inandırıcı belirti bulunanlar, İçişleri Bakanlığının izniyle Türk vatandaşlığından çıkabilirler.
İlgilinin çıkma dileği karşısında İçişleri Bakanlığının kararı muhtevaca ya bu dileğin reddi ya da bu dileğe izin verilmesi olabilir. Çıkma dileğinde bulunan Türk vatandaşında aranan kanuni şartlar oluşmamışsa çıkma izni verilemez. Buna mukabil şartlar yerine gelmişse ancak o zaman İçişleri Bakanlığının Türk vatandaşlığından çıkmak için gerekli izni vermesi söz konusu olabilir. Ancak kanundaki şartların gerçekleşmiş olması Bakanlığın bu izni vermesi mecburiyetini doğurmaz, Bakanlığın bu konuda takdir yetkisi vardır; aksi halde bir “izin tasarrufundan” söz etmek anlamsız olurdu. Bununla birlikte İçişleri Bakanlığı, izin verme yetkisini kullanırken şüphesiz keyfilikten uzak hareket etmek mecburiyetindedir. Hiç kimse keyfi olarak vatandaşlık değiştirmek hakkından mahrum edilemez. Doktrinde, 20. maddede aranan şartları taşıdığını belgeleyenlere, Bakanlar Kurulunun (şimdi, İçişleri Bakanlığının)iznine gerek kalmaksızın çıkma belgesinin derhal verilmesinin düşünülmeye değer olduğu, zira vatandaşlığı terk etmek isteyen bir kişinin zorla Türk vatandaşlığında tutulmasının toplum menfaatine uygunluğunun üzerinde tartışılması gereken bir konu olduğu ileri sürülmüştür[5].
Şu halde İçişleri Bakanlığı izin verme yetkisini kullanırken, vatandaşlıktan çıkmak isteyen şahsın durumunu ve vatandaşlıktan çıkma izinin verilmesinin neticelerini dikkate alarak karar vermek durumundadır. Böylece izin verilmesinde keyfilikten uzak kalınması ve verilecek iznin Devlet ve üçüncü şahıslar bakımından meydana getireceği mahzurların önlenmesi temin edilir.
Bu çerçevede vatandaşlıktan çıkmak isteyen şahıs, çıkma müracaatını yaparken verdiği dilekçesinde Türkiye’de varsa taşınmaz mallarını, vergi kaydı varsa vergi dairesi ve hesap numarasını, Türkiye’de herhangi bir borcunun bulunup bulunmadığını da bildirmek zorundadır (Yönet. md.32). Alınan bu bilgiler, ilgiliye vatandaşlıktan çıkma izinin verilmesinde etkili olabilecek hususlardır[6].
İçişleri Bakanlığının çıkma izni vermesi için, izin isteyen kişinin her ne sebeple olursa olsun başka bir devlet vatandaşlığını kazanması veya kazanacağına dair inandırıcı delil bulunması şarttır. İnandırıcı delil olarak ilgilinin vatandaşlığına geçmek istediği makamlardan verilmiş, o devlet vatandaşlığına kabul edileceğine dair belge veya ilgilinin Türk vatandaşı olarak o ülkede uzun zamandan beri oturmasına ve orada mesleki, ticari veya sınaî faaliyetlerde bulunmasına izin verildiğini gösteren belge veya o devlet vatandaşıyla evli olması ve bu durumun vatandaşlığa alınmasında kolaylıklar sağlayacağının anlaşılmış bulunması kabul edilebilir (Yönet. md.31).
Vatandaşlıktan çıkmak isteyen kişi başka bir devlet vatandaşıysa “çıkma belgesi” kendisine derhal verilir (md.20/I). Bu belge ilgilinin Türk vatandaşlığından çıktığını gösteren ve verilmesi ile Türk vatandaşlığının kaybedilmesi sonucunu doğuran bir belgedir (Yönet. md. 33/I,a). Buna karşılık vatandaşlıktan çıkmak isteyen kişi aynı zamanda başka bir devletin vatandaşı değilse, bu kişiye İçişleri Bakanlığınca “izin belgesi” verilir. Yabancı devlet vatandaşlığını kazandığını belirten belgeyi getirdiğinde de kendisine çıkma belgesi verilir (md.20/II). İzin belgesi, kişinin başka bir devlet vatandaşlığına geçmesine yetkili Türk makamlarınca izin verildiğini gösteren belge mahiyetindedir (Yönet. md.33/I,b)
[7]. İçişleri Bakanlığınca verilen çıkma izni neticede çıkma şartlarının mevcudiyetini ve çıkma izninin verilmesinde bir mahzur bulunmadığını kabul ve teyit eden “özel” bir izin niteliğini kazanmaktadır. Zira vatandaşlıktan çıkmanın hükmü dahi İçişleri Bakanının kararı ile değil çıkma belgesinin ilgiliye verilmesiyle (md. 23/I) yürürlüğe girmektedir[8].